ANTİPHONİTİS KİLİSESİ

Bu kilisenin bir zamanlar önemli bir manastırın çekirdeğini oluşturduğu bilinmektedir. Kubbesi, düzensiz bir sekizgen oluşturan sekiz yuvarlak sütun üzerine yerleştirilmiştir.

Bu sütunlardan ikisi duvarlardan ayrı tutularak, kutsal alan  bema ile  kilisenin geri kalan kısmı birbirinden ayrılmaya çalışılmıştır. Bu yapı, özellikleri bakımından Kıbrıs'ta günümüze kadar ulaşabilen en güzel mimari örneklerinden birisidir. Batısında bulunan beşik tonozlu narteks ile güneyinde bulunan revak düzenlemesi 14. veya 15. yy'da eklenmiştir.

Güneydeki revak düzenlemesi gotik taş işçiliğinin eşsiz bir örneğidir. Ancak, ahşap üst örtüsünden ve sütunların arasına yapılmış olan taş korkuluktan geriye birşey kalmamıştır. Antiphonitis sözcüğü "Cevap veren İsa" anlamına gelmektedir.

Yapı, orjinalinde narteks dışında tamamıyla duvar resimleriyle kaplıydı. Ancak günümüzde bu fresklerin birçoğu kayıptır. İki farklı döneme tarihlendirilen bu fresklerin günümüze kadar ulaşabilenlerinden bir bölümü 12. veya 13. yy'a, bazıları da 14. veya 15. yy'a aittirler. Bu duvar resimlerinde genel olarak konuları  incilden alınmış sahnelerin yanısıra yoğun olarak aziz tasvirleri de bulunmaktadır. Ayrıca, günümüze ulaşamamış ancak yazılı kaynaklarda sözü edilen tevrat konulu sahnelerin de olduğu bilinmektedir. İsa'nın vaftizi, Meryem'in  doğumu, Aziz Symeon Stylites, kubbedeki pantokrator İsa tasviri gibi örnekler günümüze kadar ulaşmış duvar resimlerinden bazılarıdır.