Araştırmalar Salamis'in geçmişinin İ.Ö. 11. yüzyıla kadar uzandığını göstermiştir. Arkeologlara göre Enkomi İ.Ö. 1075 yılında büyük bir deprem geçirdikten sonra halkı yavaş yavaş buraya göçmüş ve Salamis'i kurmuştur.
Kazılarda da bu ilk yerleşmeye ait mezar ve liman izlerine rastlanmıştır. Ege ve Akdeniz'de 'Karanlık Çağ' olarak bilinen dönem İ.Ö. 8. yüzyılda bittiği zaman Salamis'in Fenikelilerle sıkı ticaret ilişkileri olan zengin bir kent olarak ortaya çıktığı göze çarpmaktadır. Kral Mezarlarının ortaya çıkarıldığı nekropolisinde ele geçen ölü armağanları Salamis'in bu dönemde ne kadar zengin olduğu hakkında bilgi vermektedir.
Kentte ilk paranın İÖ 6. yüzyılda basıldığı görülmektedir.Salamis sözcüğünde de ilk kez aynı yüzyıla ait yazıtlarda rastlanmaktadır. Kent bu dönemde Suriye ve Anadoluyla birlikte - İÖ 333 yılında Büyük İskender'in Issos'ta III. Darius'u yenmesine kadar - Akamenid Pers İmparatorluğu'nun egemenliğine girecektir. İskender'in İÖ 323 yılında ölümünden sonra Salamis, Kıbrıs'ın geri kalanıyla birlikte Mısır'da kurulan Ptoleme Krallığı'nın payına düşmüştür.
Kentin bu dönemde İskenderiye, Antakya, Efes gibi bir Helenistik uygarlığın önemli merkezlerinden biri haline geldiği ve bu parlak dönemin Roma egemenliği süresince de devam ettiği görülmektedir. Günümüze kalan yıkıntıların çoğu da Roma dönemine aittir. İS 1. ve 4. yüzyılda kentin en büyük düşmanı depremler olmuştur. Depremlerden sonra Bizans İmparatoru Konstantius'un (337-361) kenti yeniden inşa ederek Konstantiya adını verdiği görülmektedir. Ancak limanının giderek dolması, doğal yıkımlar, ve bir süre sonra başlayan Arap korsanlarının akınları kentin sonunu belirleyecektir. 648 yılındaki bir korsan akınından sonra kentin son sakinlerinin Famagusta kentini oluşturacak olan Arsinoe'ye göç ettikleri görülmektedir.