Efsaneye göre, 12. yüzyılda Mamas adlı bir Hristiyan aziz vergilerini ödemeyi reddetmiştir. Askerler Mamas'ı yakalayıp cezalandırılması için kente getirirlerken karşılarına bir kuzuyu parçalamaya hazırlanan bir aslan çıkmış. Askerlerin korkulu bakışları arasında Mamas kuzuyu vahşi hayvanın pençeleri arasından kurtararak kollarına almış ve aslana binerek yola devam etmiş; kente de böyle girmiştir.
Mamas'ın bu halini gören Bizans yetkilileri çok etkilenmişler ve onu ölene kadar vergiden muaf tutmaya karar vermişler. O günden sonra Saint Mamas vergiden kaçanların azizi olarak tanınmış. Adada Saint Mamas'a adanmış on dört kilise olduğu ileri sürülmektedir. Bunlardan bir tanesi olan Güzelyurt'taki Saint Mamas Manastırı 18. yüzyıldan kalmadır. Yan taraftaki girişler ve sütunlar Lüzinyanlar Döneminde inşa edilen Gotik kiliseden kalmadır. Bu Gotik kilise de Bizans Kilisesi kalıntıları üzerine yapılmıştır. Saint Mamas'ın mezarının başlangıçtan beri aynı yerde olduğu sanılmaktadır. İkonastasis’inin mermer olan alt kısmı incir, üzüm, meşe palamudu figürleri ve bir zamanlar renkli armalar taşıyan Venedik kalkanlarıyla bezelidir. Ağaçtan yapılmış Boyalı üst kısmı, Geç 16. yüzyıl oymacılık sanatının eşsiz örneklerinden biridir. Saint Mamas'ın mermer lahidinden zaman zaman göz ve kulak hastalıklarını iyileştiren bir sıvının aktığı ileri sürülmektedir. Denize serpilen birkaç damlasının da fırtınaları dindirdiğine inanılmaktadır.