Cumhurbaşkanımızın kıymetli eşleri Sibel Tatar Hanımefendi öncülüğünde, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığına bağlı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi iş birliğinde arkeolojik değerlerimizden biri olan 10 bin yıl önce nesli tukenen dünyanın en kücük su aygırı "Kıbrıs Cüce Su Aygırı"nın sergilendiği bölüm Kıbrıs Kapı ve Sandıkları Müzesinde açıldı.
CÜCE SU AYGIRI
(Hippopotamus minor / Phanourios minor)
Kıbrıs tarihsel varlığı süresince, insan ve botanik varlığıyla yanında, sayısız hayvan türlerine de ev sahipliği yapmış bir adadır. Bu hayvan türlerinden biri de, nesli yaklaşık 10.000 yıl önce tükenen ve Dünyanın en küçük su aygırı olan “Kıbrıs Cüce Su Aygırı”dır.
“Kıbrıs Cüce Su Aygırı” günümüz Afrika’sında halen varlıklarını korumakta olan su aygırlarının küçük bir akrabasıydı. Boyutları, Afrika’da yaşayan cüce su aygırları (Choeropsis liberiensis) ile benzerdir.
Adaya nasıl geldikleri yönünde kesin bir bilgi olmamakla beraber, tahmin edilen odur ki; ya deniz seviyesinin düşük olduğu dönemlerde ana karadan yüzerek veya sıradışı bir doğasal bir felaketin etkisiyle birlikte yine ana karadan sürüklenerek Kıbrıs’a ulaşmış olmalılardır. Ve yine tahminle, bir yanda adada avcı yırtıcıların olmaması, diğer yanda yaşamsal kaynaklarının olası sınırlılığı nedeniyle “ada cüceleşmesi” adı verilen evrimsel sürece girerek, daha küçük bir boyuta dönüşmüşlerdir. Öyle ki: Bilinen, görülen ve izlenen doğal su aygırları 4,5 metre uzunluğa ve 3-4 ton ağırlığa sahipken, elde edilen fosillere göre yetişkin bir “Kıbrıs Cüce Su Aygırı”nın uzunluğu yaklaşık 125 cm, ağırlığı ise 130–200 kg civarındaydı.
“Kıbrıs Cüce Su Aygırı”, adanın sulak alanlarında ve kayalık bölgelerinde yaşadı.
Yaklaşık 14.000 yıl önce, Kıbrıs’a ilk insanlar ulaştığında, su aygırlarının sonunu getiren süreç de başlamış oldu. Limasol’daki Aetokremnos Mağarası’nda bulunan fosiller ve yanık kemikler, bu türün insanlar tarafından avlandığını ve belki gıda olarak yenildiğini de düşündürmektedir. Sonunda, Kıbrıs cüce su aygırı tamamen yok oldu.
Buzul çağı memelilerinden olan cüce su aygırı fosilleri Tatlısu bölgesinde yapılan arkeolojik çalışmalardan çıkarılmış ve uzun bir süre Girne Kalesi’nde koruma altına alınmıştır.
K.K.T.C Cumhurbaşkanlığı Kıbrıs Cüce Su Aygırı sergileme projesi dâhilinde adaya getirilen uzman paleontolog tarafından tespit edilen cüce su aygırı fosilleri, yine proje kapsamında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından ayrılan özel bir odada, bir buçuk yıl süren titiz çalışmalar sonucunda fosillerin temizliği, bakımı ve restorasyonları yanında, sergilenmeye uygun duruma getirilmeleri için eksik parçalarının rekonstrüksiyonu da yapılmış ve üçte bire yakın orijinal fosil ile Kıbrıs cüce su aygırı günümüze kazandırılarak, tamamlanmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi katkılarıyla, Sayın Sibel Tatar Hanımefendi’nin desteği ve öncülüğünde hayat bulan, uzun soluklu bu proje sonucunda ülkemiz kültür tarihine önemli bir arkeolojik değer kazandırılırken, insanlık adına da dünden bugüne, bugünden yarınlara evrensel bir miras, sunulmuş olmaktadır.