LEFKE MADEN MÜZESİ

Vasıf Palas olarak bilinen binanın yapıldığı arazi, Solyalı  Ahmet Vasıf Bey’in, Lefkeli eşi Fatma Hasan Binbaşı’ya ait idi. Bina, 1930lu yıllarda sinema ve otel olarak inşa edilmişti.

Vasıf Bey tarafından yapılan Vasıf Palas Sineması, 1983’te Lefke Belediyesine satıldı. Lefke Belediyesinin, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı ile yaptığı protokolle Vasıf Palas’ın sinema bölümü, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından restore edilerek 24 Mayıs 2025 tarihinde “Lefke Maden Müzesi” olarak hizmete açılmıştır.

Lefke Maden Müzesi’nde genel olarak üç ana bölümde sergileme yapılmaktadır:

1.Arkeoloji bölümü

2.Jeoloji bölümü

3.Kıbrıs Maden Şirketi (CMC: Cyprus Mines Corporotion)’nin madencilik faaliyetleri bölümü

Müzede kronolojik olarak madenin Kıbrıs’taki serüveninin görseller ve kısa bilgilerle anlatıldığı arkeoloji bölümündeki en dikkati çeken eser, Geç Tunç Çağı’na tarihlenen öküz gönü biçimindeki bir ingottur. İngot, metallerin veya alaşımların genellikle depolama, taşıma ve işlemeyi kolaylaştırmak için uygun olan bir boyuta ve şekle dökülmüş halidir. İngotun yanı sıra Geç Tunç Çağı ve Roma dönemine tarihlenen bakır cürufları burada sergilenmektedir.

Müzenin jeoloji bölümünde, Kıbrıs’ın çeşitli jeolojik dönemlerine ait taşlardan örnekler, Kıbrısı’n jeoloji haritaları ile birlikte, Kıbrıs Maden Şirketi(CMC)’ne ait bilgiler ve planlar yer almaktadır.

Lefke ve tüm bölge tarihi için önemli bir yeri olan Kıbrıs Maden Şirketi(CMC)’nin madencilik faaliyetlerinin anlatıldığı müzedeki son bölümde CMC’nin kısa tarihi, işleyişi, çeşitli belgeler ve fotoğraflarla anlatılmaktadır. Madencilerin kullandığı aletlerden örnekler, madenci ve sağlıkçı canlandırması ve madende kullanılan bir vagon sergide yer almaktadır. Ayrıca burada müze ziyaretçilerine CMC ile ilgili video gösterimi de yapılmaktadır.   

 

Kıbrıs’ta Bakır ve Kıbrıs Maden Şirketi (CMC)

Antik çağlar boyunca Kıbrıs, dünyanın en önemli bakır üreticilerinden biri oldu. Kıbrıs isminin de bakırdan türetildiğini kanıtlayan çalışmalar vardır. Roma döneminin sonuna kadar geçen sürede Kıbrıs’ta üretilen bakırın yarıdan fazlası Lefke merkez ve civarından elde edilmiştir. Bu antik maden ocakları Skouriotissa, Bağlıköy (Ambelikou), Aplıç (Apliki) ve Karadağ (Mavravouni) bölgelerinde bulunmaktadır.

1913 yılında, Charles Godfrey Gunther bölgede yaptığı araştırmalarda bu antik maden ocaklarının yerini tespit etmiştir. 1916 yılında Karadağ, Aplıç ve Skouriotissa madenlerini çıkarmak için Kıbrıs Maden Şirketi kurulmuştur. Kıbrıs Maden Şirketi (CMC) Amerikalı yatırımcıların kurduğu bir şirketti. İlk maden cevheri, 1919 yılında Skouriotissa dağından çıkarıldı. 1921 yılında, Yeşilyurt’taki (Pentageia) bugün var olmayan eski iskeleden ihraç edilmeye başlandı ve madenin iskeleye ulaştırılabilmesi için yaklaşık 5 kilometrelik bir demiryolu ağı döşendi.

1926 yılında Gemikonağı’nda (Karavostasi) kendi limanını inşa eden Kıbrıs Maden Şirketi bu tarihten sonraki tüm ihracatını bu limandan yaptı. 1929 yılında Karadağ madenini işletmeye açan Kıbrıs Maden Şirketi bu zengin maden cevherini işleyip satabilmek için Gemikonağı Limanı yanında devasa maden işleme tesisleri kurmaya başladı. 1933 yılında kurulan siyanür tesislerinde altın ve gümüş elde etmeye başlayan şirket, bu tesisi 1941 yılına kadar çalıştırdı. Daha sonra maden cevherindeki altın ve gümüşü, bakır konsantre adı verilen ürün içerisinde satmaya devam etti.

1936 yılından sonra, 5000’i aşan işçi sayısı ile Kıbrıs’ın en büyük işletmesi haline gelen Kıbrıs Maden Şirketi, dünyanın üçüncü büyük bakır madeni üreticisi olarak Kıbrıs’ın toplam ihracatının yarısından fazlasını tek başına yapmaya başladı. Bu süreçte Karadağ, Gemikonağı ve Skouriotissa’da işçi köyleri, şirket yöneticileri için Karadağ, Gemikonağı ve Yeşilyurt’ta dönemine göre lüks konutlardan oluşan mahalleler, teknik okullar ve Yeşilyurt’ta günümüzde Cengiz Topel Hastanesi olarak işlevine devam eden bir şirket hastanesi kurdu.

1962 yılında CMC, Fugasa Tepesi’ni açık maden ocağı olarak işletmeye başladı. Üstten alınan maden kalitesinin düşük olmasından dolayı bu madeni işleyebilecek yeni bir tesis kuruldu.  Lefke’deki Aplıç açık maden ocağı sistemi devam etti. Toplumlararası çatışmanın patlak verdiği dönemde bu alan, madencilik alanında büyük tehlike taşıdığından Karadağ’ın yer altı madenciliği kapatıldı. CMC, bundan böyle açık ocak madenciliği yapmaya başladı. Karadağ (Mavrovouni)’da 1969 yılında, yer altı madenciliği sona erdi ve tıpkı Skouritissa örneği gibi açık maden sistemi uygulandı. Mart 1975 sonu itibariyle CMC, tüm çalışanlarına özlük haklarını ödeyerek geriye büyük bir çevresel felaket bırakarak Ada’dan ayrıldı.